Küresel ısınmanın ve iklim krizinın yıkıcı etkileri, ülkemizde de hissedilmeye başlandı. Bu olumsuz etkilerin en belirgin sonuçlarından biri de kuraklıktır. Bu doğal afetin yarattığı en somut ve görünür etkilerden biri de, Burdur Gölü'nün hızla kurumasıdır. Burdur Gölü'nün kuruması, sadece bir su kaynağının kaybı değil, aynı zamanda ciddi ekolojik, ekonomik ve sağlık sorunlarının da habercisidir. Bu sorunlarla yüzleşmek, Burdur halkının en öncelikli görevlerinden biri haline gelmiştir.

Kuraklık ve Göl Kurumasının Sonuçlarına Hazır Olmalıyız

Kuraklık ve göl kurumasının yol açtığı sonuçlar, artık göz ardı edilemez boyutlara ulaşmıştır. Burdur halkı olarak, bu sorunun ciddiyetini anlamalı ve gereken önlemleri almalıyız. Her geçen gün göl yatağından yükselen toz, hastalıkların yayılma riskini artırmaktadır. Özellikle PM2.5 adı verilen ince tozlar, sağlığımız üzerinde ciddi olumsuz etkilere neden olmaktadır. Bu tozlardaki toksik metaller, pestisit kalıntıları, mikroplastikler ve diğer zararlı maddeler, solunum yolu hastalıkları, kardiyovasküler sorunlar ve hatta kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Prof. Dr. İskender Gülle'nin yaptığı araştırmalar, göl yatağından havaya kalkan tozlarda bu tür tehlikeli maddelerin bulunduğunu göstermektedir. Ancak bu durum sadece bir araştırmanın sonucuyla sınırlı kalmamalı, alınacak önlemler için bir itici güç olmalıdır.

Burdur'un Geleceği İçin Harekete Geçmeliyiz

Burdur Gölü'nün kurumasının ve tozunun yarattığı tehditleri gördükten sonra, ivedilikle harekete geçmeliyiz. Bu sürecin sadece yerel halkın değil, tüm ilgili kurumların ve yetkililerin öncelikli gündemi olması gerekmektedir. Gölün kurtarılması için çeşitli yöntemler düşünülmelidir. Su tasarrufu ve su yönetimi projeleri, ekosistem restorasyonu çalışmaları, kuraklıkla mücadele stratejileri gibi önlemler gölün kurtarılmasında etkili olabilir.

Ancak bu süreç, sadece gölün kurtarılmasıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda göl yatağından havaya kalkan tozun etkilerini azaltmak için de somut adımlar atılmalıdır. Hava kirliliğinin ve PM2.5 gibi zararlı partiküllerin yayılmasını engellemek için havayı temizlemeye yönelik projeler ve tedbirler alınmalıdır. Bu konu ile ilgili 02.12.2022 tarihinde Mimarlar Odası Burdur Temsilciliği’nin, Burdur Valiliği’ne halihazırda yapmış olduğu bir başvuru da bulunmaktadır.

Sonuç olarak, Burdur Gölü'nün kuruması ve bu durumun yarattığı sağlık tehditleri, ciddi bir krize işaret etmektedir. Bu krizle etkili bir şekilde başa çıkabilmek için, halk olarak bir araya gelmeli, yetkililerden çözüm talep etmeliyiz. Bu yolda radikal kararlar almaktan kaçınmamalıyız. Burdur'un geleceği, bu zorlu döneme uygun stratejiler ve işbirliği ile şekillenmelidir.

 

mail: selim_kutlu@windowslive.com