top of page
AAAAAAAAAAAA.png

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLERDE BİNALARIN ENERJİ VERİMLİLİĞİ

Sürdürülebilirlik Birleşmiş Milletlerin tanımına göre, gelecek kuşakların ihtiyaçlarının karşılanmasından taviz verilmeksizin günün ihtiyaçlarının karşılanması olarak tanımlanmaktadır. Son on yılda her alanda karşımıza çıkan sürdürülebilir yaşam alanlarının oluşturulması için tüm dünyada önemli çalışmalar yürütülmektedir. Bu bağlamda binalardaki enerji verimliliği, fosil yakıt tüketimi ve insan sağlığı yönünden kaliteli yaşam alanları sunması açısından öne çıkmaktadır. Enerji verimli binalar geleneksel yapılara göre daha az fosil tabanlı malzemelerin kullanıldığı ve iç mekan kalitesi yüksek olan yapılardır. Bu yapılarda aynı zamanda bölgenin ihtiyaçları ve yatırım maliyetleri de göz önüne alınarak binanın yalıtım, ısıtma, soğutma ve elektrik ihtiyaçları özel ekipmanlar kullanılarak fosil yakıtlardan bağımsız olacak şekilde sağlanabilir.

Ülkemizde son zamanlarda yaygın bir şekilde kurulumu gerçekleştirilen Güneş Enerjisi Santrallerinin (GES) meskenlerdeki kullanımının da aynı şekilde yaygınlaştırılması gerekmektedir. Aynı zamanda ısıtma ve soğutma için doğal gaza bağımlılığı azaltacak yöntemlerden birisi olan ısı pompaları da kullanılabilir. Özellikle yeni imal edilen konutlarda GES ve Isı pompasının birlikte entegre olarak kullanılacak sistemlerin yaygınlaşması ile en önemli iki gider kalemi olan elektrik ve doğalgaz ihtiyacı tamamen ortadan kaldırılabilmektedir. Bu konuların uygulama boyutunun yanı sıra ekonomik boyutu da halkımıza anlatılarak bilgi verilmeli ve tüm ülkemizde yaygınlaştırma için teşvik ve hibe mekanizmaları ile desteklenmesi gerekmektedir. Özellikle ısıtma ve soğutma işleminin sırasıyla aynı ekipman ile yapılabilmesi ısı pompası teknolojisinin en önemli işlevlerinden birisidir. Aynı zamanda geleneksel elektrik enerjisi ile ısıtma veya soğutma yapılan (klima dahil) sistemlere göre çok daha fazla verime sahip olması aynı enerji kaynağı ile neredeyse kimi yerlerde 4 katı kadar fazla ısıtma ve soğutma yapabilmesi ısı pompalarının kullanımının yaygınlaştırılması için bir diğer önemli sebeptir. Bu işlemler sırasında ısı pompasının ihtyiaç duyacağı elektrik enerjisi de mesken çatısında uygulanacak olan elektrik enerjisi ile karşılanabilecektir. Böylece binaların en önemli gider kalemleri güneşin enerjisinden faydalınarak sağlanabilecektir. Ancak herkesin merak ettiği konu ise böyle bir sistemin ve binanın elektrik ihtiyacını karşılayacak GES kurulumu ile ısı pompasının toplam maliyetidir. Bu maliyetin geleneksel olan elektrik ve doğalgaz kullanımına göre ne kadar sürede kendisini amorti edeceği ve aynı zamanda ne kadarlık bir işletme ömrü ile binada kullanılabileceği merak edilen diğer konulardır. Ges ve ısı pompalarının kullanılması ile ilgili yatırım bedelleri ve yatırım geri dönüş süreleri ile ilgili önümüzdeki günlerde kapsamlı bir yazı hazırlıyorum.

Binalardaki enerji verimliliği uygulamalarından olan bina ısı yalıtımı artık ülkemizde yaygın olarak kullanılan tüm bu entegre sistemlerin en önemli uygulamasıdır. Isı kaybının en aza indirilerek enerji tasarrufu sağlanması gerekmektedir. Bina konfor sıcaklıklığının korunarak tüm mevsimlerde enerji verimli binalarda yaşamak mümkündür. Tüketilen toplam enerjinin yaklaşık % 40’ı konutlarda tüketilmektedir. Bu enerjinin önemli bir kısmı binaların ısıtma ve soğutma ihtiyaçları için harcanmaktadır. Binalardaki ısı yalıtım yöntemleri ve binaların fiziksel durumları ile yapılaşılan bölgeye bağlı olarak % 20 – 70 arasında ısı tasarrufu sağlanabilmektedir. Bu sayede yakıt ve bütçe tasarrufu önemli ölçüde artırılabilir. Günümüzdeki yeni inşaatların neredeyse tamamında ısı yalıtım kuralları dikkate alınarak projelendirilip imalat yapılmaktadır. Bu sayede kullanılacak olan mekanik tesisat ve ekipmanların daha az maliyetle seçilmesi mümkündür. Isıtmada kullanılacak olan yakıttan yapılacak tasarrufun mali açıdan kazanımlarının yanı sıra baca gazındaki önemli miktarda düşüş sağlaması ile karbon ayak izini azaltarak zararlı gazların salımını azaltacaktır. Bu konu içerisindeki bir diğer önemli konu ise ısıl konfor meselesidir. Başka bir yazımda bu konuyu detaylıca ele alıp aslında kışın nasıl ısınılması gerektiği, kalorifer yandığı halde oda sıcaklığı 21-22 derece olmasına rağmen üşüme hissinin sebebinin neler olduğunu ve nasıl engellenebileceğini etraflıca anlatacağım. Bu önemli konu da evlerdeki ısı yalıtımı ve ısıtma sistemlerinin kullanımı ile alakalıdır. Bunun sebepleri arasında özellikle 5 yıl ve üzeri yaştaki binalarda yalıtımın günümüzdeki gibi olmaması en önemli sebeplerinden birisidir.

Ayrıca enerji verimliliği denilince sadece elektrik, ısıtma ve soğutma değil aynı zamanda kullanılan suların daha verimli kullanılması ve gri suların arıtılması ile bina kullanımındaki enerji verimliliği arttırılabilir. Aynı zamanda yağmur suyu hasatları ile de konutlar ve resmi kurumlardaki peyzaj alanlarının sulanması için önemli miktarlarda harcanan su geri kazanılarak sağlanabilir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de su kaynakları hızla tükenmekte ve bazı bölgelerde çok ciddi anlamda kuraklık uyaranları görülmektedir. Öncelikle yaşadığımız bölgeden başlayrak su tasarrufu konularına eğilmemiz gerekiyor. Bu bağlamda bahçelerin sulanmasında kullanılabilecek atık suların ve yağmur sularının hasatı önemli bir konudur. Su kıtlığı ve çözümleri ile ilgili olarak özellikle içme suyu barajlarının kurulması gerektiği ile ilgili önümüzdeki günlerde farklı bir yazı yazacağım.

Enerji verimliliğindeki en önemli kalemler olan elektrik, ısıtma, soğutma ve su tüketiminin en verimli şekilde kullanılması için yerel yönetimler, devlet kurumları, idareciler, sanayiciler ve konunun uzmanı odalar ile birlikte teknik tespitler yapılarak çözüm önerileri geliştirilmelidir. Aynı zamanda bilinçli bir toplum için idari birimler ve meslek odalarının birlikte konu hakkında gerçekleştireceği bilgilendirme toplantıları ile şehirlerde yaşayan tüm vatandaşlara konular detaylıca açıklanabilir. Bu sayede önemli ölçüde tasarruf sağlanabilecek bir döneme girilebilir. Bu sayede enerji ve su tüketimindeki miktarlar nüfusa oranla ölçülebilir olarak izlenmeli ve gerçekleştirilen tasarruf miktarı sayısal olarak ortaya çıkarılmalıdır. Yapılacak olan her bir tasarruf milli servet ve hane bütçesindeki giderlerin daha etkin kullanılmasına olanak sağlayacaktır. Yaşam alanımızı korumak ve hayatımızdan tasarruf etmemek için enerji ve su tüketimlerimizden tasarruf etmemiz gerekmektedir. Umarım çok geç olmadan bu gerçekleri kabullenip gereklilikleri yerine getirebiliriz...

 

 

Özgür ÖZER

Yük. Mak. Müh.

Gündem 

Burdur fay hatları
Burdur enerji verimliliği
Burdur gölü kuruma tehlikesi
Burdur 18 uygulamaları
bottom of page